Bir Annenin Sabrı Bir Çocuğun Mutluluğu Cide Seyir Tepesi

Bu mirasın en dokunaklı örneklerinden biri de Seyir Tepesi Efsanesidir. Sessizce akan zamanın içinde, bir annenin sevgisi ve bir çocuğun gözlerinde yankı bulan bu hikâye, bölgenin toplumsal hafızasında önemli bir yer tutar.

Bir Annenin Sessiz Mücadelesi

Yıllar önce, Cide’nin bir mahallesinde yaşayan bir anne, doğuştan engelli olan çocuğunu her sabah sırtına alır, evlerinin üst yamacında bulunan tepeye çıkarırmış. Çocuk, evde karanlık gibi hissettiği hayatı bu yükseklikten izleyebiliyor, doğayı, kuşları ve denizi seyrettikçe mutlu oluyormuş. Seyrettiği her yeni manzara ona kısa bir süreliğine umut verirmiş.

Annesi, yorgunluk nedir demeden her gün bu ritüeli sürdürmüş. Yağmurda, karda, rüzgarda… Çünkü çocuğunun gözlerinde gördüğü bir damla tebessüm, bütün yükleri hafifletiyormuş.

Seyir Tepesi Adı Nasıl Verildi?

Zamanla bu anne-oğulun hikâyesi çevre halkı tarafından duyulmuş. İnsanlar, bu tepeye “Seyir Tepesi” demeye başlamış. Çünkü burada, yalnızca manzara değil, bir annenin sabrı, sevgisi ve fedakârlığı da seyredilirmiş. Tepe, yalnızca bir coğrafi yükselti değil; bir duygunun, bir bağlılığın simgesine dönüşmüş.

Bugünkü Seyir Tepesi

Günümüzde Seyir Tepesi, Cide’nin en çok ziyaret edilen noktalarından biridir. Deniz manzarası, çam ormanları ve geniş ufuklarıyla adeta doğanın seyir terasıdır. Bu bölge aynı zamanda fotoğrafçılar, gezginler ve yerel halk için bir huzur alanıdır. Tepenin geçmişte taşıdığı manevi anlam, bugün hâlâ hissedilmektedir.

Efsanenin Anlattıkları

Seyir Tepesi Efsanesi bize yalnızca bir yer isminin hikâyesini anlatmaz. Aynı zamanda;

• Fedakârlığın sessiz gücünü,
• Bir annenin çocuğuna olan sevgisini,
• Umutla yaşamanın ve bir şeyleri görebilmenin değerini de hatırlatır.

Her sabah bir adım daha atmak, bir tepeyi bir kez daha çıkmak… Bu hikâye, sadece geçmişte yaşanmış bir olay değil; aynı zamanda hayatın zorlukları karşısında insanın taşıdığı inancın da yansımasıdır.

Cide’nin Seyir Tepesi, yalnızca manzarasıyla değil; barındırdığı sessiz hikâyeyle de ziyaretçilerini etkileyen bir noktadır. Bu efsane, geçmişten bugüne bir hatırlatma gibidir: Hayat bazen bir sırt yükü, bazen bir gülümseyiş kadar anlam taşır.